Share

”Mimarlığın Dört Öğesi ve İki Konferans” Kitabı Üzerine

”Mimarlığın Dört Öğesi ve İki Konferans” Kitabı Üzerine

Gottfired Semper 19.yy alman mimarlığının en ünlü kuramcı ve uygulamacılarındandır.Viyana ,Zürich ve Dresden’de yaptığı anıtsal kamu yapıları ilerleyen yaşlarında mimarın ünlenmesini sağlamıştır. Mimarın 50’li yaşlarında mimarlığın kökenlerine dair makalesi ; Mimarlığın Dört Öğesi ve Karşılaştırmalı Mimarlık Tarihine Katkı, ayrıca arkitektonik semboller üzerine olan; Mimari Simgeler Üzerine ve Mimari Üsluplar Üzerine konferanslarının derlenmiş halidir Mimarlığın Dört Öğesi ve İki Konferans kitabı. Kitabı Janus Yayınları Alp Tümertekin ve Nihat Ülner’in çevirisiyle yayın hayatına sokmuştur.

“Sifnos’ta eğer gün gelip Prytaneion beyaza bürünürse, beyaza bürünürse eğer agoranız, akıllı bir adama gerek vardır”-Gottfried Semper

Semper’in mimariye bakış açısını 19.yy da diğer sanat dallarındaki gelişmelerle birlikte değerlendirdiğimizde tartışma bağlamını daha rahat yerine oturtabiliriz. O, Antik Yunan’ı bir doruk olarak kabul eder ve önceki tüm uygarlıklar ve coğrafyalar da bu döneme hazırlık için var olduğunu savunur. Mimaride beyaz kullanımının yüceltildiği Klasik dönem tarzlarında tam ters şekilde Parthenon ile ilgili çalışmaları ön plana çıkar. Gençlik yıllarından itibaren gezdiği Güney Avrupadaki Yunan Akropollerinden çok etkilenir ve polikromi (Çok renklilik) yani mimaride olması gerekenin renk kullanımlarının çeşitlenmesi olduğunu savunur.

1834 yılında yayınlanan AntikÇağ Heykeli ve Boyalı Mimarlık Konusuna Giriş Niteliğindeki Uyarılar başlıklı çalışmasındaki söylemlerini ve çizimlerini eleştirel yaklaşarak kullanan Franz Kuglar’a sert bir şekilde yanıt veriyor kitabında. Franz Kugler eleştiri kitabında canlı renk kullanımının günümüz kuzeyine daha uygun düştüğünü ve Antik Güney için uygun olmadığını söyler. Semper ise buna karşılık yaşamın olduğu her yerde canlı renklerin karşımıza çıktığını beyaz ve bütün öteki açık tonların gözü rahatsız edecek biçimde öne çıktığını söyler. Gerçektende baktığımızda doğanın sunduğu peyzajın hiçbir ana bölümünde beyaz görünmez.Kuzey ve güney tabiki coğrafi koşullar dolayısı ile farklıdır fakat bu durum kullanılan farklı polikromi sistematiklerinin görülebileceğini gösteriri bize. Bu bakımdan hollanda ekolünden gelen ünlü koloristlere ait yapılarla italyan ustaların yapıtlarını karşılaştırma öğretici olabilir.

Polikrominin en güzel örnekleri arasına yunan mimarisinde karşımıza çıkar.Fakat eserlerin yapılmasında uzun seneler geçtiği için mimarideki bu çok renklilik izlerini kaybetmiştir. Polikromi aslında bütün sanat dalları içindir fakat sanat renklerle içi içe geçtiğinden polikromi kavramı mimari üslupta ön plana çıkmıştır. Birde bunun tam tersi olan monokromi vardır. Monokromi de önemli olan ise sadece siyah ve gri tonlarının kullanılmasıdır.

Kitaba geri dönecek olursak, Antik Yunan mimarisinde mermer yapıların boyanması ve polikromi tartışmalarına girmesi Semper’in ilk kuramsal çalışmalarını oluşturmuştur.Semper bu dönemde ilgilendiği bu konuyla alakalı çalışmalarıda yakından takip etmiştir. Quatremere de Quincy yapıtı ve Hittorff’un klasik dönemde de aslında dor, iyon, korint düzenlerindeki gibi bir renk düzeninin uygulandığını ileri sürmesi gibi fikirlerin etkisinde kalır.Ayrıca Semper’in Atina’da yaptığı rölöve çalışmaları Antik Yunanlıların renkleri oldukça çeşitlişekilde kullandıklarını gösteriyor.

Mimarlığın Dört Öğesi

Kimi ilkel hayvanların kol bacak gibi uçsal uzamlarının olmaması ve basit bir gövdeye sahip olması, kimilerinin sadece kafadan oluşması, kimsi ise sadece kuyruktan oluşması, kuşlarda ön bacakların kanata dönüştüğü gibi evrimsel düşüncede her ne kadar çeşitlilik gözlense de aslında hepsi birbiriyle aynı temel ilkeyle ilişkilendirilmiştir. Semper’de doğadaki bu çeşitliliğin mimari yapıtlarda da belirli normal ve temel biçimlere sadeleştirmenin mümkün olup olmadığını sorguluyor.Getirdiği öneri is şu: Ocak yeri mimarlığın en eski ve en önemli ahlaki öğesidir.İnsanlar ilk olarak ocağın etrafında toplanmıştır.İlk ittifaklar ateşin etrafında kuruldu vs. Sonrasında ise Ocağı çevreleyen 3 Öğe: Çatı, çevre duvarı ve yığma toprak.Aslında Semper bu diğer 3 öğenin oluşmasını koruyucu kendilikler olarak değerlendiriyor. Yani ocağın ateşini diğer 3 doğa öğesinden uzakta tutmak için.

İnsanların ırkları,toplum yapıları, yaşantıları, iklimleri gibi çeşitlilikler, mimarlığın bu dört öğesinin dahil olduğu kombinasyonların değişmesine neden olur.Bazıları ön plana çıkarken bazıları geride kalır. İşte Semper’in doğada var olan ilişkiler ve mimarlıktaki az önce bahsettiğimiz ilişkiyi böyle eşleştirir.

Mesel ilk olarak hangi teknik çevre duvarı yapmaktan çıkıp gelişti?

Halı hem bölücü yüzey olma özelliğiyle hemde halının arkasında bulunan taşıyıcı duvarların daha uzun ömürlü olmasını sağlamak için ayrıca sağlam taşıyıcı duvarların inşa etmenin zor olduğu yerlerde bile mekansal duvarın temsilcisi olarak halıyla görülmeyen bir iç strüktür oluşturulurmuş.Bu belki tasarruf etmek amacıyla belkide daha ihtişamlı göstermek amacıyla olabilir. Çatıda ise göçebe kabilelerin çatılarına değinir. Tatar-Çin yapı tarzlarının normu aslında biçim olarak onların şapkaları ile ayakkabılarında da mevcuttur. Aynı zamanda kutsallığın simgesi ve çatının hakimiyeti temsil etmesi gibi örneklerden bahsedilir kitapta. Dolayısı ile çevre duvarı çatı örtüsü ile ocağı kapatır ve ‘iç’ haline getirir. Sonrasında ise yığma toprak ile yükseltilip platform haline getirilir.Bir yapıyı yada nesneyi bir sunak biçimli taban üzerinde yükseltmek, bu nesne yada yapının kutsal kimliğine göndermede bulunur. Örneğin bir tapınağın tabanı. Yani şöyle özetleyebiliriz; Ateşin etrafındaki toplanma, onu çevreleyen çevreleme, ve örtme çeşitli dinsel veya yaşamsal çeşitliliklerin getirisi olan yükseltme mimari formu belirleyen terimlerdir en ilksel anlamda. Bu dört öğe maddi unsurlar olarak değilde fiziksel olarak formu oluşturan başlıca unsurlardır.Bunlar dilsel olarak yapıda tekrar eden elemanlar veya görsel olarak tekrar eden elemanlar olabilir.Semper bu dört unsurdan birine uymayan yeni bir mimari biçimin var olamayacağını söyler.Aynı doğadaki var olduğu düşünülen evrimsel süreç gibi öğenin de başında olduğu gibi kalmayıp başkalaşır. Semper de aslında kitabında bu başkalaşma aşamalarının doğru okunması için örnekler verir.

Share post:

Comments ( 2 )

  • online bahis

    With every little thing which seems to be building throughout this particular subject material, a significant percentage of opinions are very exciting. Having said that, I appologize, but I can not subscribe to your whole theory, all be it exciting none the less. It appears to everybody that your comments are actually not entirely rationalized and in reality you are generally yourself not totally convinced of your point. In any event I did take pleasure in examining it. Cordell Weispfenning

  • casino

    Thanks picking the correct to go about this approach, Personally i think powerfully with this complete and consequently adoration grasping much more about doing this idea. Assuming likelihood, due to the fact enjoy proficiency, exactly what brain improving a blog website using even more knowledge? This is very of great help for everybody. Josiah Madore

Leave A Comment

Your email is safe with us.

Sohbeti Başlat
Yardıma İhtiyacınız mı Var?
Merhaba;
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?